Popüler finans uzmanı Robert Kiyosaki, Amerikan imparatorluğunun durumuna ilişkin sert bir uyarıda bulundu. ABD’nin artan borcunun altını çizdi ve Bitcoin (BTC), altın ve gümüşü potansiyel kurtarıcılar olarak gördü.
Büyük Borç Krizi Yolda. Çare Bitcoin
Kiyosaki, önümüzdeki hafta Super Bowl etkinliğine 68 milyar dolarlık şaşırtıcı bir bahis yatırılmasının beklendiğine dikkat çekti. Dahası, bu kadar büyük bahislerin, ülkenin sürdürülemez olduğunu iddia ettiği rekor düzeydeki borç seviyeleri sırasında ortaya çıktığını belirtti.
ABD hükümetinin mali verilerine göre, geçtiğimiz yüzyılda federal borç 1923’teki 403 milyar dolardan 2023’te 33,17 trilyon dolara fırladı.
Tarihle paralellikler kuran Kiyosaki, eğlenceye aşırı odaklanmanın, tıpkı antik Roma’da olduğu gibi, temeldeki ekonomik sorunlardan dikkati dağıtabileceğini öne sürdü. Bu nedenle Kiyosaki, “aptallık tekerrür ederse tarih tekerrür eder” diyerek Amerikalıları bu tür eğlenceye dayalı yatırımlara karşı uyardı. Kiyosaki, yatırım seçenekleri olarak altın, gümüş ve Bitcoin gibi alternatif varlıkların değerlendirilmesini önerdi.
Ayrıca yakın zamanda ABD ekonomisinin çöküşüne karşı uyardı. Kiyosaki, Bitcoin’in benimsenmesini hep savunmasıyla ünlü. Ayrıca hisse senedi ve tahvil piyasalarının yakında büyük bir düşüş görebileceğini belirtti. Ayrıca devalüasyondan etkilenebileceği için dolar gibi itibari para birimlerine olan güvenin azaltılması tavsiyesinde bulundu.
Amerikan İmparatorluğunun Sonu mu?
ABD, askeri üstünlüğü ve kritik deniz yolları üzerindeki kontrolüyle baskın bir küresel güç olmaya devam ediyor. Dünyadaki zenginliğin yaklaşık %30’una hakimdir ve küresel finans sistemi üzerinde önemli etkiye sahiptir. Ancak Rusya ile Ukrayna konusunda yaşanan gerginlikler de ABD’nin küresel nüfuzunu zorladı.
Çin’in yükselişi ABD hakimiyetine ciddi bir meydan okuma teşkil ediyor. Ayrıca odak noktasının geleneksel Orta Doğu çatışmalarından Çin ile rekabete kaymasına yol açıyor. ABD, ekonomik merkeziliğini ve askeri ölçeğini korumasına rağmen, özellikle Afganistan gibi bölgeleri istikrara kavuşturma mücadelelerinde açıkça görülen eleştirilerle ve gerileme algılarıyla karşı karşıya.
Türkiye ve İran aynı zamanda ülkenin küresel nüfuzuna da tehdit oluşturuyor. Türkiye ve İran’ın yeniden canlanan milliyetçilikleri ve Hindistan’ın kayda değer ekonomik büyümesi, değişen güç dinamiklerinin altını çiziyor. Bu arada, Birleşik Krallık’ın ABD çıkarlarıyla tutarlı uyumu, siyasi değişimler ne olursa olsun ittifaklarının derinliğini vurguluyor.
ABD’de hem Donald Trump hem de Joe Biden yönetimleri küresel hakimiyeti sürdürme konusunda zorluklar yaşadı. Trump “Önce Amerika” gündemini takip ederken, yönetimi Yemen’deki savaş ve İran’la gerginlikler gibi geleneksel ABD politikalarını sürdürdü.
Benzer şekilde Biden’ın başkanlığı, Çin’den gelen artan zorluklar ve küresel olarak devam eden çatışmalar ortasında ABD stratejilerini uyarlamakla boğuşuyor. Ayrıca Robert Kiyosaki’nin vurguladığı gibi, ülkenin borç tuzağı, 33 trilyon doları aşan borçla her şeyi daha da kötüleştiriyor.