Bitcoin’in (BTC), ABD’nin borcunun temerrüde düşmesi durumunda diğer birçok üst varlığa göre güvenli bir sığınak varlığı olduğu ima edildi. Birçok ulusal para birimi ile karşılaştırıldığında BTC, yakın tarihli bir ankete göre ABD borç tavanına ulaşırsa yatırımcıların satın almak isteyeceği varlıklar listesinin başında.
Anket Bilgileri
Bu anket, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşan bir borç temerrüdü şüphesiyle gerçekleşti. Küresel pazarın bir kaos ve ıstırap dünyasına dönüşebileceği daha açık hale geldi. Bu arada Başkan Joe Biden, durumu görüşmek üzere Kongre ile görüşmeye hazırlanıyor. Ayrıca, yatırımcılar uzun vadede varlıkları için koruma ve saklanma yerleri aramakla meşguller.
Bloomberg’in en son Piyasaların Canlı Nabzı anketi, profesyonel ve perakende yatırımcıları kapsayan 637 katılımcıyla gerçekleşti. BTC olarak listelenen tüm “güvenli limanlar” arasında altın ve hazineler listenin başında yer alırken, altın önde geldi. Profesyonel yatırımcıların %50’den fazlası, ABD hükümetinin borç temerrüde düşmesinden kaçınamaması durumunda altın alacaklarını iddia etti.
Ayrıca bireysel yatırımcıların %45,7’si altın lehine niyetlerini belirtti. Yatırımcıların ilgi gösterdiği bir sonraki varlık ABD Hazinesi olurken, bir sonraki varlık BTC oldu. Bitcoin söz konusu olduğunda, finans uzmanlarına kıyasla daha fazla bireysel yatırımcı ilgi gösterdi. Bu açık eğilim Bitcoin’i dolar, yen gibi para birimleri arasında en tercih edilen seçenek yaptı.
Profesyonel yatırımcıların yalnızca yaklaşık %7,8’i BTC’yi seçerken, perakende yatırımcıların %11’inden fazlası lider kripto para birimini tercih edecek.
ABD Mali Krizle Karşı Karşıya
Bu anket, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in, son iki çeyrekte yavaşlama olmasına rağmen ABD’de enflasyon oranının hala çok yüksek olduğunu açıklamasından yaklaşık bir ay sonra geldi. Yorumunun ardından ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından Mart ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri yayınlandı.
Ayrıca bu ayın başında ABD’nin borcunu ödememe riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyardı. Tüm bunlar, ABD bankacılık sistemindeki krizden kısa bir süre sonra gerçekleşiyor gibi görünmekte.